KÖTÜ HAVALARDA DOĞAN UMUT
YAŞAM 1

YAZAMADIKLARIM
yetis.huseyin@gmail.com - 05452649543
Adana’nın dar sokaklarında ince bir rüzgar esiyordu. Küçük Mustafa, yıpranmış ayakkabılarının sesiyle taşlı yolda yürürken, omzundaki eski boya sandığı hafifçe sallanıyordu. Onun için dünya küçücük bir kutuya sığmış gibiydi; içi eski ayakkabı boyası kutularıyla dolu, hayatı ise zorluklarla.
Evin kapısı her açıldığında annesinin öksürüğü çınlıyordu dar koridorlarda. Halime, akciğer kanseriyle savaşıyor, her gün biraz daha güçsüzleşiyordu. Babası Hüseyin, gazeteci ve karate antrenörüydü ama iş bulmakta zorlanıyor, eve zor koşullar getiriyordu.
Gülüstan, Mustafa’nın küçük kız kardeşi, apatik otizmin sessiz dünyasında yaşıyor, Mustafa onun hem ağabeyi hem koruyucusuydu.
Okulda ise öğretmeni Berna Hanım, Mustafa’nın gözlerindeki ışığın sönmekte olduğunu fark etmişti. Bir gün derin bir nefes alarak yanına yaklaştı:
— Mustafa, biliyorum her şey zor. Ama unutma, sen yalnız değilsin. Buradayım, ne zaman istersen konuşabiliriz.
Mustafa, o gün öğretmeninin elini tutarken, yüreğinde küçük bir umut yeşermişti.